GlioblastomaGlioblastoma

Glioblastoma multiforme (GBM) bir tür beyin tümörüdür ve nöroşirürjide en sık karşılaşılan malign tümörlerden biridir. Bu tümör hızlı büyüyen ve genişleyen bir tümördür ve genellikle beyin dokusunun farklı yerlerinde oluşur. GBM tümörleri genellikle geniş invazyon yaparlar ve içinde birçok bölgede çeşitli doku tipleri içerebilirler. Tedavisi genellikle cerrahi müdahale, radyoterapi ve kemoterapi olmak üzere üçlü bir yaklaşımdan oluşur. Ancak malign olması nedeniyle genellikle iyi huylu tümörlere göre daha zor tedavi edilir ve genellikle yüksek bir nüks oranına sahiptir.

Şekil 1: 32 Y K Glioblastoma Multiforme. MRI T2 görüntüsü. Aksiyal kesit.

Glioblastoma multiformenin gelişmesine neden olan etkenler

Glioblastoma multiforme (GBM) tümörlerinin nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Ancak, bazı araştırmalar genetik veya çevresel faktörlerin bu tümörlerin oluşmasına neden olabileceğini göstermektedir.

Şekil 2: Sağ frontal yerleşimli Glioblastoma Multiforme görüntüsü.

Genetik faktörler: Bazı araştırmalar GBM tümörlerinin bazı genetik anormalliklerle ilişkili olduğunu göstermektedir. Özellikle, IDH1 ve IDH2 gen mutasyonları GBM tümörlerinin sık olarak görüldüğünü göstermektedir.

Çevresel faktörler: Bazı çevresel faktörler, GBM tümörlerinin oluşmasına neden olabilecek potansiyel risk faktörleri olarak kabul edilmektedir. Örneğin, radyasyon veya elektromanyetik alanların uzun süreli maruziyeti, bu tümörlerin oluşmasına neden olabilir.

Yaş: GBM tümörleri genellikle yaşlılar için daha yaygındır ve ortalama yaş 55-65 arasındadır.

Cinsiyet: GBM tümörleri erkeklerde ve kadınlarda görülme sıklıkları birbirine yakındır. Erkeklerde kadınlara daha erken yaşlarda .görülmesi belirgindir.

Şekil 3: 62 Y Erkek hastada sol frontotemporal yerleşimli Glioblastoma Multiforme olgusu.

Ancak, bu faktörler ile GBM tümörünün gelişimi arasında doğrudan bir ilişki olmadığından, herhangi bir tek neden belirlenememiştir.

Glioblastoma gelişiminde en çok suçlanan genetik faktörler

Glioblastoma multiforme (GBM) tümörlerinin gelişiminde en çok suçlanan genetik faktörler arasında şunlar sayılabilir:

Şekil 4: 62 yaşında E hastada sol frontotemporal yerleşimli Glioblastoma Multiforme.

IDH1 ve IDH2 gen mutasyonları: Bu genler normal şartlarda hücrelerin enerji üretiminde yer alırlar. Ancak, bu genlerde meydana gelen mutasyonlar hücrelerin enerji üretimini bozarak, hücrelerin kontrolsüz büyümesine ve tümör oluşumuna neden olabilir.

TP53 gen mutasyonları: Bu gen hücrelerin DNA hasarını onarmak için görevlidir. Ancak, TP53 geninde meydana gelen mutasyonlar hücrelerin DNA hasarını onaramamasına neden olur ve bu da hücrelerin kontrolsüz büyümesine ve tümör oluşumuna neden olabilir.

EGFR gen mutasyonları: Bu gen hücrelerin büyüme ve çoğalmasını kontrol etmek için görevlidir. Ancak, EGFR geninde meydana gelen mutasyonlar hücrelerin büyüme ve çoğalmasını kontrol etmemesine neden olur ve bu da hücrelerin kontrolsüz büyümesine ve tümör oluşumuna neden olabilir.

MGMT gen silme: Bu gen hücrelerin radyasyon ile oluşan hasarı onarmak için görevlidir. Ancak, MGMT genin silinmesi hücrelerin radyasyon ile oluşan hasarı onaramamasına ve hücrelerin radyasyon ile oluşan hasara daha dirençli hale gelmesine neden olur.

Ancak, bu genetik faktörlerin GBM tümörlerinin oluşmasında tek başına yeterli olmadığını unutmayın. GBM tümörlerinin oluşmasında birden fazla genetik anormalliklerin birlikte rol oynadığı düşünülmektedir.

IDH1 ve IDH2 gen mutasyonları ve bu genlerin görevleri

IDH1 ve IDH2 genleri, hücrelerin enerji üretiminde yer alan enzimlerin kodlarını taşırlar. Enzimler, hücrelerin enerji üretmek için gerekli olan gliserol-3-fosfat oluşumunu sağlar. IDH1 ve IDH2 genlerinde meydana gelen mutasyonlar, enzimlerin normal şekilde çalışmamasına neden olur. Bu durumda, hücrelerin enerji üretiminde bozukluklar meydana gelir ve hücrelerin kontrolsüz büyümesine ve tümör oluşumuna neden olabilir.

IDH1 gen mutasyonları daha çok astrositomlar (beyin ve omurilikteki glial hücreler) ve daha az sıklıkta oligodendrogliomalar ve düşük gradli gliomalar tipinde görülürken, IDH2 gen mutasyonları ise sadece astrositomlar tipinde görülür.

Ayrıca IDH1 ve IDH2 gen mutasyonlarının hücrelerin malign hücrelerinin daha az invaziv ve daha az progresif olmasına neden olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle IDH1 ve IDH2 mutasyonlarının varlığı prognozda daha iyi bir belirteç olarak kabul edilir.

TP53 gen mutasyonları ve bu genin görevleri

TP53 geni, hücrelerde hücre ölümünü ve hücre bölünmesini kontrol eden p53 proteininin kodunu taşır. P53 proteini, hücrelerde DNA hasarı tespit eder ve hasarlı hücreleri öldürmek veya bölünmelerini durdurmak için gerekli olan hücre siklusunu durdurur.

TP53 geninde meydana gelen mutasyonlar, p53 proteininin normal şekilde çalışmasını engeller. Bu durumda, hücrelerde DNA hasarı tespit edemez ve hücrelerin kontrolsüz büyümesine ve tümör oluşumuna neden olabilir. TP53 gen mutasyonları, çeşitli tümör tiplerinde sıklıkla görülür ve özellikle glioblastoma multiforme (GBM) gibi malign beyin tümörlerinde yaygın olarak bulunur.

Ayrıca TP53 gen mutasyonlarının varlığı genellikle daha agresif tümörlerin oluşumuna ve daha kötü bir prognoza işaret eder. Bu nedenle TP53 gen mutasyonlarının varlığı tümörlerin tedavi ve prognozlarının belirlenmesinde önemli bir belirteç olarak kabul edilir.

EGFR gen mutasyonları ve bu genin görevleri

EGFR geni, hücrelerde hücre bölünmesini, hücre büyümesini ve hücre yaşamını kontrol eden EGFR proteininin kodunu taşır. EGFR proteini, hücre zarındaki sinyalleri alır ve hücrelerin bölünmesini ve büyümesini uyarır.

EGFR geninde meydana gelen mutasyonlar, EGFR proteininin normal şekilde çalışmasını bozar. Bu durumda, hücrelerin bölünmesi ve büyümesi kontrolsüz hale gelir ve tümör oluşumuna neden olabilir. EGFR gen mutasyonları özellikle non-small cell lung cancer (NSCLC) ve glioblastoma multiforme (GBM) gibi tümör tiplerinde sıklıkla görülür.

EGFR gen mutasyonlarına yönelik olarak üretilmiş olan EGFR tyrosin kinase inhibitörleri (TKIs) ilaçları, EGFR mutasyonlarına sahip tümörlerde etkili bir tedavi seçeneği olarak kabul edilmektedir. Bu ilaçlar EGFR proteininin işlevini bloke eder ve tümör hücrelerinin bölünmesini ve büyümesini durdurur.

MGMT gen silme olayı nedir?

MGMT (O-6-metilguanin-DNA metiltransferaz) geni, hücrelerin DNA hasarına karşı korunmasına yardımcı olan bir proteindir. Bu genin çalışması, hücrelerin DNA’sına olan kimyasal hasarlardan korunmasını sağlar. MGMT gen silme olayı, MGMT geninin hücre içinde aktif olmamasına neden olur. Bu nedenle, hücreler DNA hasarına karşı korunamaz ve bu hasarlar hücrelerin bölünmesine ve böylece kanser oluşmasına neden olabilir. GBM’de genellikle MGMT gen silme olayı görülmektedir. Bu nedenle, GBM tedavisinde MGMT gen silme olayının varlığının belirlenmesi önemlidir, çünkü bu olayın varlığı, tedavi seçimlerine ve prognoza etkisi olabilir.

Glioblastoma Multiforme Erkek Kadın oranları nedir?

Glioblastoma Multiforme (GBM) tümörü erkeklerde ve kadınlarda eşit oranda görülür. Bu tümör, her iki cinsiyette de eşit şekilde ortaya çıkabilir. Ancak bazı araştırmalar erkeklerde daha yüksek insidans ile karşılaşıldığını göstermiştir. Ayrıca GBM tümörünün erkeklerde daha erken yaşta ortaya çıkmasına rağmen kadınlarda daha uzun süre yaşama şansı olduğu gösterilmiştir.

Bu nedenle genel olarak GBM tümörü erkek ve kadınlar arasında eşit şekilde ortaya çıkmaktadır. Ancak bazı araştırmalar GBM’nin erkeklerde daha yüksek insidans oranlarına sahip olduğunu ve kadınlarda daha uzun süre yaşama şansına sahip olduğunu göstermektedir.

Şekil 5: 60 yaşında erkek hasta. Sağ temporal yerleşimli Glioblastoma Multiforme

Glioblastomalar için bir sınıflandırma var mı?

Glioblastoma multiforme (GBM), beyin ve omurilik tümörleri arasında en yaygın olan ve en malign olanıdır. GBM için birkaç sınıflandırma yöntemi mevcuttur. En yaygın olanı, World Health Organization (WHO) tarafından kullanılan histopatolojik sınıflandırmadır. Bu sınıflandırma, tümör hücrelerinin morfolojik özelliklerine dayanır ve 4 histolojik tip içerir: tip I, tip II, tip III ve tip IV.

Bir diğer sınıflandırma yöntemi, moleküler sınıflandırmadır. Bu sınıflandırma yöntemi, tümör hücrelerinin genetik özelliklerine dayanır. Özellikle IDH gen mutasyonları, MGMT gen silme olayı, 1p/19q kromozom koduiyası ve EGFR gen mutasyonları gibi genetik özellikler göz önünde bulundurulur. Bu genetik özellikler tümörün biyolojik özelliklerine ve prognozuna etki edebilir.

Son olarak, radyolojik sınıflandırma yöntemi de mevcuttur. Bu yöntem tümörün radyolojik özelliklerine dayanır. Özellikle tümörün boyutu, invazyon derecesi, beyin-tümör arasındaki uzaklık, tümörün yerleşimi ve tümörün yayılımı gibi radyolojik özellikler göz önünde bulundurulur. Bu radyolojik özellikler tümörün biyolojik özelliklerine ve prognozuna etki edebilir.

Glioblastoma Multiformenin Yerleşim Yerleri Nerlerdir?

Glioblastoma multiforme (GBM), beyin içinde yerleşebilen malign bir tümördür. En sık olarak ön lob, temporal lob, parietal lob ve beyin sapında yerleşir. Bu tümörler genellikle beyin içinde yerleşirken, bazen de omurilik içinde yerleşebilir. GBM genellikle sınırlı bir bölgede yerleşirken, bazen de beyin içinde yaygın bir şekilde yayılabilir. Bu tümörler genellikle beyin içinde yerleşirken, bazen de omurilik içinde yerleşebilir.

Glioblastomanın tedavi aşamaları nelerdir?

Glioblastoma multiforme (GBM) tedavisinde genellikle birden fazla tedavi yöntemi kullanılır. Bu tedavi yöntemleri şunlardır:

Cerrahi Tedavi: Bu tedavi, beyin içindeki tümörün mümkün olduğunca çok kaldırılması için gerçekleştirilir. Ancak, GBM genellikle beyin içinde yaygın bir şekilde yayıldığından, tümör tamamen kaldırılamaz.

Radyoterapi: Bu tedavi, beyin içindeki tümörün geri kalan kısmını yok etmek için gerçekleştirilir. Radyoterapi, tümör hücrelerini öldürür ve böylece tümör büyümesini yavaşlatır.

Kemoterapi: Bu tedavi, tümör hücrelerini öldürmek için kullanılan ilaçları içerir. Kemoterapi, tümör hücrelerini öldürür ve böylece tümör büyümesini yavaşlatır.

Nöronavigasyon: Bu tedavi, cerrahi sırasında beyin dokusunun hassasiyetini arttırmak için kullanılır. Bu, tümörün kaldırılması sırasında beyin hassas dokusunun zarar görmemesini sağlar.

Tümör hücresine yönelik tedavi: Bu tedavi, tümör hücrelerinin kendine özgü özelliklerini kullanarak tedavi edilmesi için kullanılır. Bu tedaviler arasında gen terapisi, immünoterapi, vb. yer alır.

Klinik araştırmalar: Bu tedavi, yeni tedavi yöntemlerini test etmek için kullanılır. Bu araştırmalar, daha etkili tedavi yöntemleri bulmak için gerçekleştirilir.

Bu tedavi yöntemleri, hastanın durumuna, yaşına, sağlık durumuna ve tümörün büyüklüğüne göre değişebilir. Ayrıca, hastanın sağlık durumuna ve yaşına göre, bir veya birden fazla tedavi yöntemi kullanılabilir.

Glioblastoma tedavisinde kullanılan Cerrahi, Radyoterapi ve Kemoterapinin uygulanmasına ait prognoz nasıldır?

Glioblastoma tedavisinde kullanılan cerrahi, radyoterapi ve kemoterapinin prognozu, hastanın genel sağlık durumu, tümörün büyüklüğü ve yayılımı, ve tedavinin ne kadar erken uygulandığı gibi faktörlere bağlıdır. Ancak genel olarak, glioblastoma multiforme çok yaygın ve agresif bir tümördür ve genellikle iyi cevap vermez. Cerrahi müdahale, tümörün büyüklüğünü azaltmak için kullanılır ve radyoterapi ve kemoterapi ile birlikte uygulanır. Radyoterapi, tümör hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak veya durdurmak için kullanılır. Kemoterapi ise tümör hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak veya öldürmek için kullanılır. Bu tedavi seçenekleri genellikle bir araya gelerek kullanılır. Ancak, glioblastoma multiforme genellikle tekrar eder ve nihai sonuç genellikle iyi değildir.

Glioblastoma multiforme genellikle çok agresif bir tümördür ve genellikle iyi cevap vermez. Ortalama yaşam süresi, glioblastoma multiforme tanısı alan kişiler için genellikle 12-18 ay arasında değişebilir. Ancak, bu ortalama yaşam süresi her hasta için farklı olabilir ve çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilir. Örneğin, hastanın genel sağlık durumu, tümörün büyüklüğü ve yayılımı, ve tedavinin ne kadar erken uygulandığı gibi faktörler prognozu etkileyebilir. Ayrıca tedavi seçenekleri ve kişinin kişisel sağlık durumlarına göre yaşam süresi değişebilir.

Radyoterapi ve Kemoterapi sonrası nüks oranları nedir?

Radyoterapi ve kemoterapi, glioblastoma multiforme tedavisinde kullanılan temel tedavi seçenekleridir. Ancak, bu tedaviler genellikle tümörü tamamen ortadan kaldıramaz ve nüks (tekrarlamak) olasılığı yüksektir.

Radyoterapi sonrası nüks oranları genellikle yüksektir, özellikle de radyoterapi tek başına uygulandığında. Radyoterapi sonrası nüks oranları genellikle %50-70 arasındadır.

Kemoterapi sonrası nüks oranları genellikle daha düşüktür. Ancak, kemoterapi tek başına uygulandığında nüks oranları yine yüksektir. Kemoterapi tedavisinin başarı oranı genellikle %20-30 arasındadır.

Radyoterapi ve kemoterapi birlikte uygulandığında nüks oranları daha düşük olabilir. Ancak, bu tedavilerin birlikte uygulanması sonrasında ortaya çıkan yan etkiler daha ağır olabilir.

Genel olarak, glioblastoma multiforme tedavisinde nüks oranları yüksektir ve genellikle tekrar eden tümörler daha agresiftir. Bu nedenle, yeni tedavi seçenekleri ve araştırmalar yapılmaktadır.

Glioblastomada ek tedavi seçenekleri var mıdır?

Glioblastoma multiforme (GBM) tedavisinde ek tedavi seçenekleri mevcuttur. Bunlar arasında:

İmmunterapi: GBM hücrelerinin vücudun immün sistemi tarafından tanınmasını ve yok edilmesini sağlamak için kullanılan tedavi seçeneğidir. Örneğin, PD-1 ve PD-L1 inhibitörleri GBM hücrelerini vücudun immün sistemi tarafından daha iyi tanımasını sağlayarak etkilidir.

Nöronavigasyon: Bu teknik, cerrahi sırasında tümörün yerini belirlemek için kullanılan bir navigasyon sistemidir. Bu sayede cerrahi esnasında tümörün yerine daha doğru bir şekilde ulaşılması ve tümörün daha iyi bir şekilde çıkarılması sağlanabilir.

Radiokimyoterapi: Bu tedavi seçeneği, radyoterapi ve kemoterapi tedavilerinin birlikte uygulanmasıdır. Bu sayede tümör hücreleri daha iyi yok edilir.

Stereotaktik radyoterapi: Bu teknik, tümörün belirli bir bölgesine daha yoğun bir şekilde radyasyon verilmesini sağlar. Bu sayede tümör hücreleri daha iyi yok edilirken, sağlıklı hücrelere zarar verilmemesi sağlanır.

Tümör hücresi içi terapiler: Bu tedavi seçenekleri arasında tümör hücrelerine doğrudan ilaç veya gen terapisi uygulanması gibi yöntemler bulunmaktadır.

Ancak, unutulmamalıdır ki, glioblastoma multiforme tedavisi halen çok zor bir konudur ve çok az sayıda tedavi seçeneği var. Bu nedenle, yeni tedavi seçenekleri ve araştırmalar yapılmaktadır.

Cryocerrahi ablasyon, Hidrojen Peroksid Ablasyon, Lazer ablasyon, Hipertonik Tuzlu Su ablasyonu Brakiterapi ile Glioblastoma Tedavisi

Kriyocerrahi ablasyon, tümör hücrelerini donma yoluyla yok etmeye yarayan bir tedavi seçeneğidir. Bu teknik, bir gaz olan nitrojenin kullanılmasıyla tümör hücrelerini donar ve bu sayede yok eder. Cryocerrahi ablasyon, cerrahi müdahale olmadan yapılabilen non-invaziv bir tedavidir ve genellikle lokal anestezi ile gerçekleştirilir.

Hidrojen Peroksid Ablasyon, tümör hücrelerini oksidasyon yoluyla yok etmeye yarayan bir tedavi seçeneğidir. Bu teknik, hidrojen peroksitin kullanılmasıyla tümör hücrelerinin oksitlenmesini sağlar ve bu sayede yok eder. Hidrojen Peroksid Ablasyon, cerrahi müdahale olmadan yapılabilen non-invaziv bir tedavidir ve genellikle lokal anestezi ile gerçekleştirilir.

Lazer ablasyon, tümör hücrelerini ısı yoluyla yok etmeye yarayan bir tedavi seçeneğidir. Bu teknik, bir lazer ışığının kullanılmasıyla tümör hücrelerini ısıtır ve bu sayede yok eder. Lazer ablasyon, cerrahi müdahale olmadan yapılabilen non-invaziv bir tedavidir ve genellikle lokal anestezi ile gerçekleştirilir. 

Kafa içi patolojiyi tedavi etmek için minimal invaziv bir yöntem olarak manyetik rezonans kılavuzluğunda lazerle indüklenen termal terapinin (MR-LITT) kullanımı hızla büyüyen bir alan olduğu vurgulnmaktdır. MR-LITT’in nöroonkolojide kullanımı ümit verici sonuçlar vermiştir; ancak, güncel literatürün bugüne kadar bir incelemesi yapılmamıştır. Yöntemler. MR-LITT ile ilgili yayınlanmış güncel literatür gözden geçirildiğnde. Serebral tümörü veya radyasyon nekrozu olan en az bir hasta kantitatif MR termografi kılavuzluğunda LITT kullanılarak tedavi edildiyse ve güvenlik veya sonuçlar tartışıldıysa PubMed ile ilgili çalışmalar bu gözden geçirme tartışmasına dahil edilmiş. Sonuçlar.Tekrarlayan Grade-III ve -IV gliomaların tedavisinde, nüks tanısından itibaren 20.9 aylık medyan genel sağkalımda iyileşme bulunmuş; bu, yüksek doz oranlı brakiterapi için 18.9 ay ve tekrarlanan açık cerrahi için 24.4 ay ile karşılaştırılabilir. Tekrarlayan gliomanın medyan progresyonsuz sağkalımının (PFS) 4,5 ay olduğu kaydedilmiştir.

Hipertonik Tuzlu Su ablasyonu, tümör hücrelerini osmotik şok yoluyla yok etmeye yarayan bir tedavi seçeneğidir. Bu teknik, hipertonik tuzlu su kullanımıyla tümör hücrelerinde osmotik şok oluşur ve bu sayede hücreler yok edilir. Hipertonik Tuzlu Su ablasyonu, cerrahi müdahale olmadan yapılabilen non-invaziv bir tedavidir ve genellikle lokal anestezi ile gerçekleştirilir.

Brakiterapi, tümör hücrelerini radyasyon yoluyla yok etmeye yarayan bir tedavi seçeneğidir. Bu teknik, radyasyon ile tümör hücrelerini yok eder. Brakiterapi, cerrahi müdahale olmadan yapılabilen non-invaziv bir tedavidir ve genellikle lokal anestezi ile gerçekleştirilir.

Radyofrekans & Glioblastoma

Radyofrekans (RF) ablation, Glioblastoma (GBM) gibi malign beyin tümörleri için bir tedavi seçeneğidir. Bu teknik, radyofrekans enerjisi kullanarak tümör hücrelerini yok etmek için kullanılır. RF ablation, cerrahiye alternatif olarak kullanılabilir veya cerrahi sonrasında tümörün geri kalan kısmının öldürülmesine yardımcı olabilir. RF ablation, invaziv olmayan bir tedavidir ve genellikle anestezi altında yapılır. Ancak, RF ablation sonrasında nüks oranları yüksektir ve genellikle tek başına kullanılmaz.

Bir çalışmada 15 hastada 18 primer veya metastatik beyin tümörü tedavi edildi. Tüm prosedür, bir MR odasında lokal anestezi altında gerçekleştirilmiş. Sonuç olarak 13-30 aylık klinik takip ile analiz edildi. Sekiz hastadaki dokuz tümörde lokal kontrol sağlanabilmiş. Bunların arasında beş tümörü olan dört hasta, tedaviden sonra 22 aydan fazla hastalıksız olarak seyretmiş. .

Fotodinamik terapi ve GMB

Fotodinamik terapi (PDT) Glioblastoma multiforme (GBM) gibi malign beyin tümörleri için bir tedavi seçeneğidir. Bu tedavi, bir fotosensitizer molekülün vücuda verilmesi ve sonra bu moleküle ışık uygulanması şeklinde gerçekleşir. Fotosensitizer molekül, tümör hücrelerinde birikir ve ışık uygulandığında, tümör hücreleri yok edilir.

PDT, cerrahiye alternatif olarak kullanılabilir veya cerrahi sonrasında tümörün geri kalan kısmının öldürülmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, PDT, invaziv olmayan bir tedavidir ve genellikle anestezi altında yapılır. Ancak, fotodinamik terapi yalnızca belirli boyutta ve yerleşim yerinde tümörler için uygun değildir. Ayrıca, fotodinamik terapi sonrasında nüks oranları düşüktür ve genellikle tek başına kullanılmaz. Bu nedenle, fotodinamik terapi, Glioblastoma multiforme (GBM) tedavisinde kullanılırken diğer tedavilerle birlikte kullanılması önerilir.

GBM de Immunoterapi

Immunoterapi, vücudun kendi immün sistemiyle tümör hücrelerini etkisiz hale getirmek için kullanılan bir tedavi seçeneğidir. GBM’de immunoterapi, standart cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi tedavilerine ek olarak kullanılabilir. Immunoterapi, tümör hücrelerinin immün sisteme farkedilmesini sağlar ve tümör hücrelerine karşı vücudun immün cevabını arttırır. Bu, tümör hücrelerinin büyümesini yavaşlatabilir veya durdurabilir. GBM’de kullanılan immunoterapi ajanları arasında checkpoint inhibatörleri, klonal T hücre terapisi ve vakıf hücre terapisi gibi seçenekler bulunmaktadır. Ancak, GBM’de immunoterapi sonuçları hala araştırma konusudur.

Glioblastoma (GBM) ve metastazlar gibi kafa içi habis tümörleri, immünoterapiler için benzersiz zorluklar oluşturur . Özellikle primer habis beyin tümörleri, ICI’ye hayal kırıklığı yaratan yanıt oranları göstermiştir.

Toplam Gangliosid  Nedir?

Toplam gangliosit, vücutta bulunan tüm gangliositlerin (immün sistemin önemli hücrelerinden biri olan lenfositler) sayısını ifade eder. Gangliositler, vücudun enfeksiyon ve hastalıklara karşı savunmasını sağlamak için önemlidir. Toplam gangliosit sayısı, sağlıklı bir kişide genellikle 4-11 x 10^9/L arasında değişir. Bununla birlikte, gangliosit sayısı değişebilir ve enfeksiyon, inflamasyon, kanser gibi durumlar gibi hastalıkların varlığına bağlı olarak değişebilir.

Toplam Gangliosidlerin Immunoterapideki önemi nedir?

Immunoterapi, glioblastoma (GBM) tedavisinde önemli bir tedavi seçeneği olarak kabul edilmektedir. GBM’de, tümör hücreleri vücudun immün sistemi tarafından tanınmayarak büyüyebilir. Immunoterapi, vücudun immün sistemini tümör hücreleri tarafından engellenen hale getirerek, tümör hücrelerini tanımasını ve onları yok etmesini sağlar.

Toplam gangliositler, immün sistemin önemli bir bileşenidir ve immün sistemin etkili bir şekilde çalışması için önemlidir. GBM’de, toplam gangliosit sayısı genellikle düşüktür ve bu, vücudun tümör hücrelerini tanımasını ve yok etmesini zorlaştırabilir. Immunoterapi, toplam gangliosit sayısını arttırarak, vücudun tümör hücrelerini tanımasını ve yok etmesini arttırabilir.

Bu nedenle, immunoterapi, glioblastoma tedavisinde önemli bir tedavi seçeneği olarak kabul edilmektedir. Ancak, immünoterapinin etkili olması için, toplam gangliosit sayısının yeterli olması gerekir. Bu nedenle, öncelikle toplam gangliosit sayısını arttırmak amacıyla diğer tedavi seçenekleri kullanılmalıdır.

Toplam gangliosid sayısını nasıl arttırıyoruz?

Toplam gangliosid sayısını arttırmak için bazı yollar şunlar olabilir:

Immunoterapi ilaçları: Bu ilaçlar vücudun kendi immün sistemini aktive ederek kanser hücrelerine saldırmasını sağlar.

Gangliosidleri içeren ilaçlar: Bu ilaçlar doğal olarak vücudumuzda bulunan gangliosidleri arttırmaya yöneliktir.

Gangliosidleri içeren gıdalar: Gangliosidleri içeren gıdalar tüketmek, özellikle de omega-3 yağ asitleri içeren gıdalar, toprak mahsulleri, meyve ve sebzeler, toplam gangliosid sayısını arttırabilir.

Vücudunuzda mevcut olan immün hücrelerinizin aktivasyonu: Bu hücreler vücudunuzdaki kanser hücrelerini tanıyarak onları yok etmek için programlanmıştır.

Klinik çalışmalar: Klinik çalışmalar, kanser hücrelerine karşı etkili olan yeni ilaçlar ve tedavi yöntemleri aramaktadır. Bu çalışmalar, toplam gangliosid sayısını arttırmak için yeni yollar keşfedebilir.

Koloidal altın, Kriyocerrahi, Kriyoterapi, Yüksek ateş, Nanoparçacık ön koşullandırma, Termal terapi ve TNF-a hakkında biraz detay verelim

Koloidal altın: Koloidal altın, küçük altın parçacıklarının suda dağılmış hali olarak tanımlanır. Bu parçacıklar, biyolojik etkileri olan elektronlarını veya fotonlarını yayarlar. Koloidal altın, çeşitli sağlık sorunlarına karşı kullanılmıştır ve son yıllarda bazı kanser tedavilerinde de denenmiştir.

Kriyocerrahi: Kriyocerrahi, tuzlu suya daldırılarak donmaya sebep olan tümörlerin cerrahi olarak çıkarılmasını içerir. Bu yöntem, tümörlerin cerrahi olarak çıkarılmasını kolaylaştırmak için kullanılabilir.

Kriyoterapi: Kriyoterapi, tümörleri dondurma yöntemiyle öldürmeyi amaçlar. Bu yöntem, tümör hücrelerini donarak öldürür ve cerrahi olarak çıkarılamayan tümörleri tedavi etmek için kullanılabilir.

Yüksek ateş: Yüksek ateş, tümör hücrelerinin ölümünü sağlamak için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem, tümör hücrelerinin termal olarak hasar görmesini sağlar ve böylece tümörün büyümesini durdurur.

Nanoparçacık ön koşullandırma: Nanoparçacık ön koşullandırma, tümör hücrelerini öldürmek için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem, tümör hücrelerine nanoparçacıkların uygulanmasını içerir. Bu nanoparçacıklar, tümör hücrelerini öldürmeden önce onları ön koşullandırır.

Termal terapi: Termal terapi, tümör hücrelerini öldürmek için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem, tümör hücrelerini yüksek sıcaklıklar altında öldürür.

TNF-a: TNF-a, tümör nekrozu faktörü alpha olarak bilinir. TNF-a, vücutta tümör hücrelerini öldürmek için kullanılan bir protein.

Beyin Tümörünüz Var ve ...
Nasıl Hayatta kalırım endişeniz başladı. Bunu Dert Etmemeniz için yakında çıkacak olan kitabımı isteyiniz.
Bel fıtığı Tedavisinde
https://hidrodiskektomi.comBel fıtığında alternatif tedavi seçeneği Hidrodiskektomi.

Kaynaklar

  1. MEPUR H. RAVINDRANATH, SAKUNTHALA MUTHUGOUNDER, MAGHASI R. HANNAH, DONALD L. MORTON  Significance of Endogenous Augmentation of Antiganglioside IgM in Cancer Patients Potential Tool for Early Detection and Management of Cancer Therapy  https://doi.org/10.1196/annals.1381.023 
  2. Abdo J, Cornell DL, Mittal SK ve Agrawal DK (2018) Immunotherapy Plus Cryotherapy: Protential Augmented Abscopal Effect for Advanced Cancers. Ön. Oncol. 8:85. doi: 10.3389/fonc.2018.00085 
  3. Mithun M Shenoi,Neha B Şah,Robert J Griffin,Gregory M Vercellotti&John C Bischof  Kanserde gelişmiş termal tedaviler için nanoparçacık ön koşullandırma https://doi.org/10.2217/nnm.10.153 
  4. Emily C. Lerner, Ryan M. Edwards, Daniel S. Wilkinson, Peter E. Fecci, Laser ablation: Heating up the anti-tumor response in the intracranial compartment, Advanced Drug Delivery Reviews, Volume 185, 2022,
  5. Christopher Banerjee,Brian Snelling,Michael H.Berger,Ashish Şah,michael e.ivan&Ricardo J. Komotar Manyetik rezonans kılavuzluğunda lazer ablasyonun nöroonkolojideki rolü. Sayfalar 192-196 | 19 Eylül 2014’te alındı, 02 Aralık 2014’te kabul edildi, Çevrimiçi yayınlandı: 09 Şubat 2015 Alıntıyı indir  https://doi.org/10.3109/02688697.2014.996527 
  6. Y. Anzal,R. Lufkin,A. De Salles,K. Farahani,A.Huang,S. Sinha, MR rehberliği kullanılarak beyin tümörlerinin radyofrekans ablasyonu Sayfa 232-242 | Çevrimiçi yayın tarihi: 10 Temmuz 2009 https://doi.org/10.3109/13645709609153297 
  7. Stanley S.Stylli Andrew H.Kaye Photodynamic therapy of cerebral glioma – A review Part II – Clinical studies  https://doi.org/10.1016/j.jocn.2005.11.012 
  8. Mesiwala AH, Farrell L, Santiago P, Ghatan S, Silbergeld DL. The effects of hydrogen peroxide on brain and brain tumors. Surg Neurol 2003;59:398–407.
  9. Steven De Vleeschouwer; GLIOBLASTOMA Edited by Steven De Vleeschouwer Department of Neurosurgery, University Hospitals Leuven, Leuven, Belgium
  10. Erik Cabuy; Cabuy E. Thermal Ablation in Cancer Treatment Reliable Cancer Therapies. Energy-based therapies. 2011;2(2):1-68. Page 1 of 68
  11. Martynov B.V. · Kholyavin A.I. · Nizkovolos V.B. · Parfenov V.E. · Trufanov G.E. · Svistov D.V.; Stereotactic Cryodestruction of Gliomas https://doi.org/10.1159/000469677 

Anahtar Kelimeler: Glioblastoma Multiforme (GBM), Beyin Tümörü, IDH1 ve IDH2 gen mutasyonları, TP53 gen mutasyonları, EGFR gen mutasyonları, Tedavi seçenekleri (Cerrahi, Radyoterapi, Kemoterapi), Nüks oranları, Ek tedavi seçenekleri, (Cryocerrahi ablasyon, Hidrojen Peroksid Ablasyon, Lazer ablasyon, Hipertonik Tuzlu Su ablasyonu, Brakiterapi), Prognoz, Ortalama yaşam süresi

Derleyen Dr. Mustafa Akgün

Son Güncelleme Tarihi: 25.02.2023

Health Consultation
There are many profesionals in Turkey for health survivors.