Bel fıtığı tedavileri için birçok farklı yöntem geliştirilmiştir. Ancak, tarih boyunca farklı toplumlarda çeşitli tedavi yaklaşımları uygulanmıştır. Antik çağlarda, bel kaynaklı siyatik sinir ağrılı sendromu, kişiyi sakat bırakan ağrılara neden olan şeytani güçlerle ilişkilendirilmiştir. Eski Yunanlılar ve Mısırlılar, zamanla daha natüralist bir görüş benimseyerek lomber omurga patolojisi ile bacak semptomları arasında bir ilişki olduğuna şüphe duymaya başlamışlardır. Ancak, Cotugno ve Kocher’in klasik eserleri 18. yüzyılın sonlarına kadar siyatik hastaları için çok az yenilik sunmuştur.
1800 lü yılların onlarında ve 1900’lerin başlarında MacEwen, Horsley, Krause, Taylor, Dandy ve Cushing tarafından daha isabetli tanımlamalar yapıldı. Bu hastalarda sinirler sıkıştırıcı sorunlar yaşandığında ve bu sorunlar giderildiğinde, lezyonlar genellikle enkondromlar veya osteokondritis dissekans gibi isimlerle tanımlanmıştır. Bel fıtığı (herni diskale) ise bu kavramların çok sonraları tanımlanmıştır.
Hipokrat bel kaynaklı ağrıları kalça bölgesi ağrıları tedavi etmek için sıcak suyun iyi geldiğini tespit ederek hamam ve kaplıca tedavilerinden bahsetmiştir.
İbni Sina ise hacamat ile her türlü ağrılı duruma çözüm bulmaya çalışmıştır. Bu gün bile bir çok noktada hacamat ile bel fıtığı tedavisi Geleneksel Tıp adı altında uygulanmaktadır.
Osmanlı döneminde “Dağlama Yöntemi” ile Siyatik ağrısının tedavisi yapılmıştır. Daha geçmişte Araplar arasında da kullanılmış olan dağlama ile tedavi acılı bir işlem olduğu için son çare olarak kullanılmıştır.
Dağlama yöntemi eski Türklerde hayvanlarda başlamış, zamanla insanlarda da kullanılmıştır. Bu uygulamaların safhaları Yiğit ve ark. (2013) yazdığı makalede tablo halinde de sunulmuştur.
Tabi fizik tedavinin esin kaynaklarından olan Hipokrat Hamamından günümüze kadar birçok elektrikle tedaviler geliştirilmiştir.
Çin Tıbbında Akupunktur ile bel fıtığı tedavileri
Uzak Çin Tıbbından Akupunkturun da bel ağrısı tedavisinde yaygın kullanımı söz konusudur. Eskiden Akupunktur özel iğneler batırılarak, bunların tepelerinin ısıtılması ile ağrı tedavileri yapılmaktaydı. Zamanla bu işin içine düşük voltajlı elektrik uyarımları da eklendi ve Elektro-Akupunktur yaygınlaşmaya başladı.
Tıbbi gelişmeler elbette analjeziklerin geliştirilmesi ile ağrı tedavilerinde çığır açamaya devam etmiştir. Yüzlerce ağrı kesici ve anti-inflamatuvar ilaç bugün tıbbın hizmetinde ağrı tedavilerinde kullanılmaktadır. Bunlardan ilk geliştirileni de Aspirindir. Burada ağrı kesicilerin ve diğer ilaçlar olan Myorelaksanlar, Gıda Takviyeleri, Lokal Kremler, Kollajen içeren preparatlar, Hyaluronik Asit içeren preparatlar, Glukosamin içeren preparatlar gibi bir çok ajanı saymak mümkündür Ancak yazının daha fazla uzamaması için açıklamaya girmeyeceğiz. Zamanla Ağrı kesicileri ayrı bir bölüm altında inceleyebiliriz.
Bel ağrısı dünyada en yaygın olarak yaşanan sağlık sorunlarından biridir. On kişiden sekizi hayatlarının bir döneminde sırt ağrısı çekecektir. Soğuk algınlığının yanı sıra kaçırılan iş günlerinin ve doktor ziyaretlerinin ana nedenidir. Bel ağrısının maliyetinin her yıl 30 ila 70 milyar dolar arasında değiştiği tahmin edilmektedir.
Ağrı, insana esas ızdırap veren bir sorundur. Bu nedenle, uygulanan tüm tedavi modaliteleri ağrıyı ortadan kaldırmaya yöneliktir. Ancak modern tıp, alternatif yolların ağrıyı susturmanın yeterli bir yöntem olmadığını kabul etmektedir. Bunun yerine, altta yatan nedeni tedavi ederek ağrının yok olacağına inanılmaktadır. Bu yaklaşım, bel fıtığında cerrahi tedavilerin geliştirilmesine yol göstermiştir. Öte yandan, bazı insanlar cerrahi tedavilerden kaçınmak için geleneksel tıp uygulamalarına başvurmaktadır. Ayrıca, ekonomik nedenlerle bel ağrılarına çare bulmak isteyen hastalar da bulunmaktadır. Ancak, bel fıtığı, bel ağrısının nedenlerinden sadece bir tanesidir. Bu yüzden, geleneksel uygulamalardan uzak durmak en akıllıca yoldur. Sonuç olarak, alttaki videoda ehil olmayan kişilerin uygulamalarının sonuçları açıkça görülmektedir.
Bel Fıtığı Tedavileri: Bilinçsiz Uygulamalar
Kullanılan tüm ağrı giderici tedaviler altta yatan bel fıtığını gidermemektedir. İlaçlar, geleneksel yöntemler ve fizik tedavi yaklaşımları ağrıyı azaltmaya yöneliktir. Bu tür tedaviler sinir hasarı gelişimini kolaylaştırabilmektedir. Ayrıca omurgada yapısal değişikliklere zemin hazırlayabilmektedir.
Epidural enjeksiyon gibi yöntemler, ağrıyı geçici olarak çözebilen, ancak cerrahi tedaviye dair kanıtlar da mevcuttur. Ameliyat bazı hastalar için etkili bir çözüm sunarken, diğer durumlar daha belirsizdir.
Aktif egzersizler, fizyoterapi veya manuel terapi ağrıyı hafifletebilmektedir. Ancak bu yöntemler disk rüptürünü ortadan kaldırmaz. Fizik tedavi ve reçetesiz ilaçlar, ameliyat alternatifleri olarak kullanılabilmektedir. Ancak bu tedaviler altta yatan fıtığı tedavi etmez. Ancak araştırmacılar bu alanda önemli çalışmalar yapmışlardır. Soruları doğru yanıtlamak amacıyla çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bu yüzden KOHORT araştırmaları bu konuda en değerli bilimsel çalışmalardandır. Bununla birlikte araştırmalar, hangi hastaların hangi tedavilerden yarar sağladığını araştırmaktadır. Böylece KOHORT çalışmaları, bu konudaki bilgileri aydınlatıcı bir şekilde sunmaktadır.
KOHORT araştırmaları bir çok merkezi içine almaktadır. Böylece bağımsız merkezler ve benzer klinik özelliklere sahip hastalar değerlendirilmektedir. Bu tür çalışmalarda hastaların tedavi tercihleri farklılık göstermektedir. Rastgele dağıtılan hastaların tedavi sonuçları değerlendirilmektedir. Böylece elde edilen sonuçlar, tek bir çalışmada bir araya getirilmektedir.
Bel ağrısı ve bel fıtığı tanısı alan hastalarda yapılmış olan SPORT değerlendirme raporlarını sunacağız. Bu konuda aydınlatıcı sonuçlar veren 4 adet çalışma farklı yıllarda yayımlanarak bilim dünyasına paylaşılmıştır.
SPORT’un yayınladığı bu çalışmaların linkleri şu şekildedir. Makaleler orijinalleri ile ücretsiz olarak okunabilmektedir.
SPORT Outcomes: Herniated Disc
- “Surgery Vs Non-Operative Treatment for Lumbar Disk Herniation: The Spine Patient Outcomes Research Trial: A Randomized Trial” JAMA 296(20):2441-2450, 2006.
- “Surgery Vs Non-Operative Treatment for Lumbar Disk Herniation: Four-Year Results from the Spine Patient Outcomes Research Trial (SPORT)” Spine 33(25):2789-2800, 2008.
- “Surgical versus Non-Operative Treatment for Lumbar Disk Herniation: Eight-year Results for the Spine Patient Outcomes Research Trial (SPORT)” Spine 39(1):3-16, 2014.
Bu çalışmalarda çarpıcı sonuçlar şunları göstermektedir.
- Çalışmaya katılan bireyler çalışma sırasında grup değiştirebilmektedir. Çünkü ızdırapları arttıkça cerrahi tedaviyi seçebilirler.
- Uzun süreli takiplerde cerrahi tedavilerin üstün olduğu. Bu sayede daha konforlu hayat sürebildikleri.
- Fonksiyonellik bakımından cerrahi tedavilerin üstün olduğu.
- Cerrahi tedavilere katılmayıp sonradan cerrahi tedavilere yönelimlerin olduğu.
- Bel fıtığı tedavilerinde cerrahi yolların tercih veya altta nedenin yok edilmesi bakımından anlamlı bulunmaktadır.
Bel Fıtığı Tedavileri: Cerrahi Teknikler
- Nukleoplasti
- Hidrodiskektomi
- Kriyocerrahi
- Kemopapain ile disk destruksiyonu
- Mikrocerrahi ile disk çıkarılması
- Endoskopi ile disk çıkarılması
- Laminektomi ile dekompresyon ve disk çıkarılması
- Disk çıkarılmasını takiben vida stabilizasyonu veya internal fiksasyon yapılması
- Disk çıkarılması sonrası interbody füzyon veya disk protezi uygulanması
Bu cerrahi tekniklerinin her birinin kendine özgü yolu veya endikasyonu vardır. Bu nedenle doktorunuz size hangi tekniği öneriyorsa o şartlarla ameliyat olmanız daha uygun olur.
Kaynaklar
- Hacamat Tedavisi
- Ibni Sina Hakkında
- Hipokrates Hakkında
- Dağlama Yöntemi İle Ağrı Tedavisi
- Prof. Dr. İlhami DURMUŞ Türk Kültür Çevresinde Dağlama Geleneği
- Ali Yiğit1 Aşkın Yaşar2: On Beşinci Yüzyıla Ait Bir Baytarnamede At Hekimliğinde Koterizasyon Lokman Hekim Journal, 2013;3(3):30-37
- Eletroakupunktur
- Aspirin