Skolyoz, omurganın göğüs (thoracic) veya bel (lumbar) bölgelerinde görülebilen, yana doğru eğrilik ile karakterize edilen bir omurga hastalığıdır. Bu durum, tek başına olabileceği gibi, kifoz (arkadan öne doğru anormal bir eğrilik) ile birlikte de görülebilir. Kifoz ile birlikte ortaya çıktığında, kifoskolyoz olarak adlandırılır.
Hastalık, özellikle ergenlik çağındaki kız çocuklarında erkeklere kıyasla daha yaygın olarak görülmektedir. Yapılan araştırmalara göre, 30 dereceyi geçen skolyoz vakaları, adolesan kızlarda erkeklere oranla on kat fazla gözlemlenmektedir. Türkiye’de yaklaşık 2,5 milyon skolyoz hastası bulunmaktadır.
Skolyozun Nedenleri
Skolyozun ortaya çıkışı birçok farklı nedene bağlı olabilir. Bunlar genel olarak şu şekilde sınıflandırılabilir:
1. Doğuştan Gelen (Konjenital) Skolyoz
Konjenital skolyoz, doğuştan itibaren mevcut olan bir omurga anomalisi nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Anne karnındaki gelişim sırasında omurga kemiklerinin tam olarak oluşmaması veya bazı omurların birleşik halde bulunması sonucu meydana gelir. Bu durumun başlıca nedenleri arasında şunlar yer almaktadır:
- Gebelik sırasında geçirilen enfeksiyonlar,
- Anne adayının şeker hastası olması,
- Bazı vitamin eksiklikleri.
2. İdiyopatik Skolyoz
İdiyopatik skolyoz, nedeni tam olarak bilinmeyen ve genellikle ergenlik çağında ortaya çıkan skolyoz türüdür. Önceden düzgün olan bir omurgada, bilinmeyen bir nedenle eğrilik meydana gelir. İdiyopatik skolyoz, tüm skolyoz vakalarının yaklaşık %80’ini oluşturur.
3. Nöromusküler Skolyoz
Bu tür skolyoz, sinir ve kas hastalıkları sonucu ortaya çıkar. Özellikle kas kontrolünü kaybettiren veya kas zayıflığına neden olan hastalıklar skolyoza yol açabilir. En yaygın nedenleri şunlardır:
- Polio (çocuk felci),
- Serebral palsi (beyin felci),
- Kas distrofileri (kas erimeleri),
- Spastik kas hastalıkları,
- Çocukluk çağında geçirilen felçler.
Skolyozun Belirtileri
Skolyoz, çeşitli fiziksel belirtilerle kendini gösterebilir. Hastalığın ilerleyişine ve derecesine bağlı olarak farklı semptomlar ortaya çıkabilir. En yaygın görülen belirtiler şunlardır:
- Omurganın yana doğru eğriliği: Omurganın doğal düzlüğünü kaybederek sağa veya sola eğilmesi.
- Omuz ve kalçaların simetrik olmaması: Bir omuzun diğerine göre daha yüksek veya daha düşük görünmesi.
- Bir omuzun öne ilerlemesi: Vücudun önden veya arkadan bakıldığında dengesiz bir duruş sergilemesi.
- Birinci eğriliği karşılayan ikinci bir eğri: Omurganın bir bölgesindeki eğriliği dengelemek için vücudun başka bir bölgesinde ters yönde ikinci bir eğri oluşması.
- Sırt ve/veya bel ağrısı: Omurga eğriliğinin neden olduğu kas gerilmeleri ve basınç nedeniyle ortaya çıkabilen ağrılar.
- Nefes darlığı: Göğüs kafesinin eğriliğe bağlı olarak genişleyememesi sonucu akciğer kapasitesinde azalma.
- Yorgunluk: Omurga eğriliği nedeniyle kasların normalden daha fazla çalışması sonucu ortaya çıkan yorgunluk hissi.
Skolyozun Tanısı
Skolyozun teşhisi, fiziksel muayene ve görüntüleme yöntemleri kullanılarak konur. Tanı sürecinde şu adımlar izlenir:
1. Fiziksel Muayene
Doktor, hastanın duruşunu değerlendirir ve belirgin skolyoz belirtilerini gözlemler. Omuzlar, kalçalar ve omurga hattı detaylı bir şekilde incelenir. Hastanın öne eğilmesi istenerek omurgadaki eğrilik daha belirgin hale getirilir.
2. Radyolojik Görüntüleme
Tanıyı kesinleştirmek ve eğriliğin derecesini belirlemek için çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılır:
- Röntgen: Skolyozun varlığını ve eğrilik derecesini ölçmek için kullanılır.
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Sinir dokularını ve omurilik yapısını detaylı görmek için tercih edilir.
- Bilgisayarlı Tomografi (BT): Omurganın üç boyutlu görüntüsünü elde etmek için kullanılır.
Skolyoz Tedavi Yöntemleri
Skolyoz tedavisi, hastalığın derecesine ve hastanın yaşına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Başlıca tedavi yöntemleri şunlardır:
1. Gözlem ve Takip
10-20 derece arasındaki hafif eğriliklerde genellikle cerrahi müdahaleye gerek duyulmaz. Hastanın gelişim süreci takip edilerek ilerleme olup olmadığı gözlemlenir.
2. Korseler
Orta dereceli skolyoz vakalarında (20-40 derece), eğriliğin ilerlemesini durdurmak veya yavaşlatmak amacıyla özel skolyoz korseleri kullanılır. Korseler, özellikle büyüme çağındaki çocuklarda etkili olabilir.
3. Fizik Tedavi ve Egzersiz
Fizik tedavi programları ve özel skolyoz egzersizleri, kas dengesini sağlamak ve ağrıyı azaltmak için uygulanır. Omurganın esnekliğini artırmaya ve duruş bozukluklarını düzeltmeye yardımcı olabilir.
4. Skolyotik Omurga Cerrahisi
40-50 dereceyi aşan ciddi skolyoz vakalarında cerrahi müdahale gerekebilir. Skolyoz cerrahisi, omurganın titanyum çubuklar, vidalar ve greftler kullanılarak düzeltilmesini amaçlar. En yaygın kullanılan cerrahi yöntemler şunlardır:
- Spinal Füzyon: Omurganın eğri bölgelerini sabitleyerek düzeltilmesini sağlar.
- Büyüme Kontrollü Çubuklar: Çocuk hastalarda kullanılan ve büyüme sürecine uygun şekilde ayarlanabilen çubuk sistemleri.
Skolyoz, özellikle erken teşhis edildiğinde kontrol altına alınabilen bir omurga hastalığıdır. Hafif skolyoz vakalarında egzersiz ve korse kullanımı ile olumlu sonuçlar alınabilirken, ileri dereceli skolyozlar için cerrahi müdahale gerekebilir. Düzenli doktor kontrolleri, skolyozun ilerlemesini önlemek ve hastaların yaşam kalitesini artırmak açısından büyük önem taşır.