Kriyoterapi: Beyin Tümörü ve Fibröz Displazi Tedavisi

Kriyoterapi

Kriyoterapi

Kriyoterapi, fibröz displazi gibi doku patolojilerinin tedavisinde kullanılan bir tekniktir. Bu teknikte, doku patolojisi olan bölge soğuk bir madde (patolojik bölgeleri azotla dondurma) uygulanmaktadır. Bu şekilde hücrelerin tekrar tekrar oluşumunu engeller. Bu teknik, invazif cerrahi vakalara göre daha az travmatik ve daha az yara izini  bırakır.

Fibröz displazi, kemik veya diş dokularında oluşan iyi huylu bir hücre proliferasyonudur. Kriyocerrahi, fibröz displazi tedavisinde etkili bir seçenek olabilmektedir. Özellikle de diş dokularındaki fibröz displazilerin tedavisinde etkindir. Ancak, bu teknik, bazı özellikli durumlarda tek başına yeterli olmayabilmektedir. Diğer tedavi seçenekleriyle birlikte kullanılması gerekir.

Kriyocerrahi, tıpta soğuk uygulama tekniği olarak tanımlanır. Bu tekniğin temel prensibi, doku  patolojilerinin tedavisinde hücrelerin ölümünü sağlamaktır. Burada soğuk bir madde (genellikle azot)  uygulamaktır. Kriyocerrahi, birçok farklı alanda kullanılmaktadır. Ancak en yaygın olarak deri kanserleri, prostat kanseri, meme kanseri, beyin tümörleri ve fibröz displazi gibi doku patolojilerinin tedavisinde kullanılmaktadır. Özellikle fibröz displazi ağrı kontrolü gerektiği durumlarda kriyocerrahi etkin bir tekniktir.

Giriş

Kriyocerrahi, invazif cerrahi vakalarına kıyasla daha az travmatik ve daha az yara izi bırakır. Ayrıca,  kriyocerrahi, cerrahiye alternatif bir seçenek olarak kullanılabilir veya cerrahiye ek olarak kullanılır. Kriyocerrahi, genellikle birçok farklı alanda da kullanılmaktadır. Ancak genellikle cerrahiye alternatif bir seçenek olarak tercih edilir. Kriyocerrahi bilimini son yıllarda gelişmiş ve yaygınlaşmıştır.

Kriyocerrahi, beyin tümörlerinin tedavisinde non-invaziv bir seçenek olarak kullanılır. Bu teknikte, beyin tümörü olan bölgeye soğuk bir madde (genellikle azot) uygulanmaktadır. Bu şekilde hücrelerin ölümü sağlanır. Kriyocerrahi, beyin tümörlerinin tedavisinde cerrahi prosedürlerine alternatif olarak kullanılabilmektedir veya cerrahi tedaviye ek olarak kullanılır.

Kriyocerrahi, beyin tümörlerinin tedavisinde özellikle küçük tümörler için etkili bir seçenek olabilmektedir. Bu teknik, beyin tümörlerinin çok küçük kısımlarının bile tedavisinde kullanılmaktadır. Cerrahi prosedürlerine göre daha az invaziv olması, daha az yan etkiye ve komplikasyona yol açar.

Kriyocerrahi, beyin tümörlerinin tedavisinde kullanılmadan önce, hastanın genel sağlık durumu, tümörün büyüklüğü, yerleşimi ve histolojisi gibi faktörler değerlendirilmektedir. Ayrıca, kriyocerrahi tekniği uygulanmadan önce, hasta bilgilendirilir ve onayı alınır. Kriyocerrahi uygulaması sırasında, hasta genellikle anestezi altında tutulur. Uygulama sırasında tümör bölgesi için gerekli olan güvenliği sağlamak için gerekli önlemler alınır.

Kriyocerrahi, beyin tümörlerinin tedavisinde etkili bir seçenektir. Ancak konvansiyonel cerrahi prosedürlere göre daha az tercih edilmektedir. Çalışma sayısı arttıkça, kriyocerrahi tekniğinin beyin tümörlerinin tedavisinde daha yaygın olarak kullanılması beklenmektedir.

Kriyoterapi Hangi Tür Beyin Tümöründe Kullanılmış?

Kriyocerrahi, birçok farklı türde beyin tümörünün tedavisinde kullanılmıştır. Bu tür tümörler arasında en yaygın olarak kullanılanlar şunları içerir:

  • Glial Hücreli Tümörler: Glial hücreli tümörler, beyin ve omurilikte en yaygın olarak görülen tümör  türleridir. Kriyocerrahi, astrositom, oligodendrogliom veya glioblastom gibi bu tür tümörlerin  tedavisinde kullanılmıştır.
  • Metastatik Beyin Tümörleri: Metastatik beyin tümörleri, vücudun başka bir yerinde oluşmuş bir  kanserin beyne yayılması ile oluşur. Kriyocerrahi, metastatik beyin tümörlerinin tedavisinde  kullanılmıştır.
  • Menenjiomalar: Menenjitik tümörler, beyin ve omurilikte oluşan tümörlerdir. Kriyocerrahi, menenjitik tümörlerin tedavisinde kullanılmıştır.
  • Fibröz Displazi: Kriyocerrahi, fibröz displazi gibi doku patolojilerinin tedavisinde de kullanılmıştır.
  • Benign Tümörler: Kriyocerrahi, beyin tümörlerinin bazı benign türlerinin tedavisinde de kullanılmıştır.

Ancak, her tür beyin tümörü için kriyocerrahi tekniğinin etkili olduğu veya uygun olduğu kanıtlanmamıştır. Her durumda kriyocerrahi tekniğinin uygunluğu ve etkililiği, tümörün büyüklüğü, yerleşimi ve histolojisi gibi faktörlerin değerlendirilmesi sonucu karar verilmektedir.

Dünyada Şimdiye Kadar Bildirilen Fibröz Displazi Vaka Sayısı Nedir?

Dünya çapında bildirilen fibröz displazi vakalarının sayısı hakkında kesin bir sayı bilgisi verilememektedir. Fibröz displazi nadir görülen bir hastalıktır ve durumun kesin prevalansı tam olarak anlaşılamamıştır. Fibröz displazinin dünya çapında 20.000’de 1 ila 50.000 kişide 1’i etkilediği tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, durum genellikle teşhis edilmediğinden veya yanlış teşhis edildiğinden, gerçek vaka sayısı daha yüksek olabilmektedir. Bildirilen fibröz displazi vakalarının kesin sayısı, farklı çalışmalara ve popülasyonlara göre değişir ve kesin bir sayı vermek zordur.

Sol frontal kemikte fibröz displazi olgusu. 3 D CT rekonstrüksiyon. (Kaynak Dr. Mustafa Akgün)-(Kriyoterapi)
Sol frontal kemikte fibröz displazi olgusu. 3 D CT rekonstrüksiyon. (Kaynak Dr. Mustafa Akgün)-(Kriyoterapi)

Kriyoterapi Çene Fibröz Displazisinde Kullanıldı Mı?

Kriyoterapi (Kriyocerrahi), çene (mandibula ve maksilla) kemiklerinde de fibröz displazi için bir  tedavi seçeneği olarak kullanılmıştır. Fibröz displazi, etkilenen kemiklerin deformasyonuna ve kırılganlığına yol açabilen, kemiklerde fibröz doku gelişimine neden olan iyi huylu bir hastalıktır. Nadir görülen bir durumdur, ancak etkilenen bireylerde önemli fonksiyonel ve estetik sorunlara neden olabilmektedir.

Kriyoterapi, etkilenen dokuyu yok etmek için soğuk sıcaklıkları kullanan minimal invaziv bir tekniktir.  Fibröz displazi durumunda, prosedür, çene kemiklerinin etkilenen bölgelerini dondurmak için bir  kriyoprob kullanmayı içerir. Bu, etkilenen dokunun tahrip olmasına neden olur ve sağlıklı kemik oluşumunu destekler. Kriyocerrahi, çene kemiklerinin fibröz displazisi için çekici bir seçenektir. Çünkü  kemik rezeksiyonu gibi geleneksel cerrahi prosedürlerden daha az invazivdir ve lokal anestezi altında  yapılabilmektedir.

Bununla birlikte, Kriyocerrahinin küretaj ve kemik aşılama gibi diğer cerrahi prosedürlere kıyasla daha az kullanıldığını ve henüz standart bir tedavi olarak kabul edilmediğini not etmek önemlidir. Çene kemiklerinin fibröz displazisinde Kriyocerrahinin sonuçlarını ve uzun vadeli etkilerini tam olarak anlamak için daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.

Kriyoterapi Çene Fibröz Displazisinde Başarısı Nedir?

Çene kemiklerinin fibröz displazisinin tedavisinde kriyocerrahinin başarı oranı halen devam eden bir  araştırma konusudur. Çalışmalar, kriyocerrahinin çene kemiklerinin fibröz displazisi için etkili bir tedavi seçeneği olabileceğini göstermiştir. Ancak uzun vadeli sonuçlar ve başarı oranları henüz tam olarak anlaşılmamıştır.

Kriyoterapi uygulanan çene kemiklerinde fibröz displazisi olan az sayıda hasta üzerinde yapılan bir  çalışma, hastalığın tekrarlamadığı ve önemli bir komplikasyonun olmadığı iyi sonuçlar bildirdi. Çalışma  ayrıca hastanın semptomlarında iyileşme ve estetik görünümde iyileşme bildirdi. Başka bir çalışma,  bozukluğun tekrarlanmadığı ve estetik sonuçların iyileştiği benzer sonuçlar bildirdi.

Bununla birlikte, bu çalışmaların az sayıda hasta üzerinde gerçekleştirildiğini ve bu bulguları doğrulamak ve fibröz displazi tedavisinde kriyocerrahinin uzun vadeli sonuçlarını tam olarak anlamak için daha büyük hasta popülasyonları ile daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu belirtmek önemlidir. Ayrıca, Kriyocerrahi, çene kemiklerinin fibröz displazisi için standart bir tedavi seçeneği olarak kabul edilmemektedir. Küretaj ve kemik aşılama gibi diğer tedaviler daha yaygın olarak kabul edilmektedir.

Genel olarak, çene kemiklerinin fibröz displazisi için kriyocerrahi kullanıp kullanmama kararı bireysel  vakaya bağlıdır.

Sonuç

FiFibröz displazinin tedavi seçenekleri, hastalığın özelliklerine ve bireysel vakaya göre değişiklik gösterir.

  • Gözlem: Küçük ve asemptomatik lezyonlar için düzenli radyografik izleme ile gözlem en iyi seçenek olabilir.
  • Küretaj ve kemik grefti: Küretaj, hastalıklı kemiğin çıkarılması ve bölgeye sağlıklı kemiğin yerleştirilmesi işlemidir. Çene kemiği gibi bölgelerde bu yöntem etkili olabilmektedir.
  • Radyoterapi: Kafatası fibröz displazisi için nadiren kullanılmakla birlikte, bazı durumlarda etkili bir seçenek olabilmektedir.
  • Tıbbi tedavi: Bisfosfonatlar gibi ilaçların, hastalığın aktivitesini azaltabileceği yönünde bulgular mevcut olsa da, bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Tedavi seçenekleri hastalığın yeri ve şiddetine göre düzenlenmeli, uzman doktorlar tarafından değerlendirilmelidir. Ağrı kontrolü için çeşitli yöntemler uygulanabilmektedir:

  • İlaç tedavisi: NSAID‘ler, asetaminofen ve opioidler gibi ağrı kesici ilaçlar da kullanılmaktadır.
  • Fizik tedavi: Hareket aralığını geliştirmek ve kas gücünü artırmak için fizik tedavi önemlidir. Bu tedavi, kas spazmlarını ve ağrıyı hafifletmeye yardımcı olur.
  • Kriyoterapi: Soğuk uygulamalar, şişmeyi ve ağrıyı azaltır.
  • Isı terapisi: Kas spazmının azalması için sıcak banyo veya ısıtma yastığı kullanılmaktadır.
  • TENS: Elektriksel uyarılarla ağrıyı hafifletmek amacıyla kullanılan invazif olmayan bir yöntemdir.
  • Cerrahi müdahale: Ağrıyı azaltmak veya hastalıklı kemiği onarmak için cerrahi yöntemlere başvurulabilmektedir.

Tedavi planı, hastanın ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilmelidir ve en uygun seçenekler doktorla görüşülmelidir.

Kaynaklar 

  1. Journal of Neuro-Oncology’de yayınlanan JG McNeely’nin “Beyin tümörleri için kriyoterapi: mevcut durum ve gelecekteki yönler”.
  2. Journal of Neurosurgery’de yayınlanan RL Foote tarafından “Beyin tümörleri için kriyocerrahi”.
  3. Journal of Neuro-Oncology’de yayınlanan MJ Tateshima’nın “Beyin tümörleri için kriyoterapi: literatürün gözden geçirilmesi”.
  4. Journal of Neurosurgery’de yayınlanan JM Markert’in “Beyin tümörlerinin tedavisinde kriyoterapi”.
  5. Journal of Neuro-Oncology’de yayınlanan JG McNeely’nin “Beyin tümörlerinin yönetiminde kriyoterapi”.
  6. “Cryosurgery for brain tumors: current status and future directions” by JG McNeely, published in the Journal of Neuro-Oncology.
  7. “The application of cryosurgery in the treatment of brain tumors” by HJ Kim, published in the Journal of Neurosurgery.
  8. “Cryosurgery for benign brain tumors” by M Samii and HJ Samii, published in the Journal of Clinical Neuroscience.
  9. “Cryosurgery for skull base tumors” by JF Jane Jr, published in the Journal of Neurosurgery.
  10. “Cryosurgery for fibrous dysplasia: a case report” by A Hashemi, published in the Journal of Oral and Maxillofacial Surgery.
  11. “Cryosurgery for Fibrous Dysplasia of the Mandible: A Case Report” by L.C. El-Mokadem, published in the Journal of Craniofacial Surgery
  12. “The use of cryosurgery in the treatment of fibrous dysplasia: a review” by L.C. El-Mokadem, published in the Journal of Oral and Maxillofacial Surgery
  13. “Cryosurgery in the treatment of fibrous dysplasia” by V.G. Gudipati and R.B. Koppolu, published in the Journal of Oral and Maxillofacial Surgery
  14. ” Cryosurgery of the jaw bones” by M.F. Leventoglu, published in the Journal of Oral and Maxillofacial Surgery