Subaraknoid kanamaSubaraknoid kanama

Serebral subaraknoid kanamalar sonrası ortaya çıkabilen ciddi bir komplikasyon olan Vazospazm, beyindeki kan damarlarının daralıp büzülerek beyne giden kan akışını azalttığı subaraknoid kanamadan (SAK) sonra ortaya çıkar. Bu, aşağıdakiler de dahil olmak üzere önemli nörolojik eksikliklere ve komplikasyonlara yol açabilir:

Gecikmiş serebral iskemi (DCI): Vazospazm, beyne giden kan akışında bir azalma olan ve daha fazla hasara ve uzun süreli sakatlığa yol açabilen DCI’ye neden olabilir.
Enfarktüs: Şiddetli vakalarda vazospazm, beyin bölgelerinin oksijen ve besinlerden yoksun kalmasına neden olarak enfarktüse veya doku ölümüne yol açabilir.
İnme: Bazı durumlarda vazospazm, ciddi ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir komplikasyon olan felce yol açabilir.
Bilişsel eksiklikler: Vazospazm, hafıza kaybı veya problem çözmede zorluk gibi bilişsel kusurlara neden olur.
Hidrosefali: Vazospazm, beyinde basınca ve daha fazla komplikasyona yol açan BOS birikmesiyle hidrosefaliye yol açar.
Nöbetler: Vazospazm, özellikle ilk kanamayı takip eden günlerde veya haftalarda nöbet riskini artırabilmektedir.
Komplikasyon riski, vazospazmın ciddiyetine ve süresine ve ayrıca hastanın genel sağlığına bağlıdır. Tedavi, kan damarlarını genişletmek için ilaç tedavisi gerektirir. Bazı durumlarda daralmış damarları açmak için endovasküler tedaviyi içerir. Erken tedavi komplikasyon riskini azaltabileceğinden, vazospazm semptomları gelişirse derhal tıbbi yardım almak önemlidir.

Serebral Subaraknoid Kanamalar
Serebral Subaraknoid Kanamalar
Subaraknoid Kanama

Serebral Subaraknoid Kanamalar Sonrası Hidrosefali Komplikasyonları

Hidrosefali, aşırı beyin omurilik sıvısı (BOS) birikiminin olduğu, artan basınç ve şişmeye yol açan durumdur. Subaraknoid kanamadan (SAK) sonra bir komplikasyon olarak ortaya çıkar. Aşağıdakiler dahil çeşitli komplikasyonlara yol açabilmektedir:

Baş Ağrıları: Hidrosefali, beyindeki artan basınç nedeniyle şiddetli baş ağrılarına neden olur.
Görme sorunları: Optik sinirlerdeki baskı, bulanık görme ve periferik görme kaybı gibi sorunlara yol açar.
Mide bulantısı ve kusma: Hidrosefali, beyindeki artan basınç nedeniyle bulantı ve kusmaya neden olur.
Bilişsel eksiklikler: Hafıza kaybı, kafa karışıklığı ve problem çözmede zorluk gibi bilişsel eksikliklere neden olur.
Yürüme bozuklukları: Hidrosefali, yürüme ve denge sorunları da dahil olmak üzere yürüme bozukluklarına neden olur.
Nöbetler: Hidrosefali, özellikle ilk kanamayı takip eden günlerde veya haftalarda nöbet riskini artırır.
Koma: Şiddetli vakalarda hidrosefali komaya neden olur.

Hidrosefali tedavisi, fazla BOS’u beyinden karın boşluğuna boşaltmaya yardımcı olan bir şantın yerleştirilmesini içerir. BOS‘un tahliyesine izin vermek, ventriküllerde yeni bir açıklık için endoskopik üçüncü ventrikülostomi (ETV) yapılabilmektedir. SAK sonrası ciddi komplikasyonları önlemek ve sonuçları iyileştirmek için hidrosefalinin hızlı tanı ve tedavisi önemlidir.

Serebral subaraknoid kanamalar sonrası nöbetler

Nöbetlerde, subaraknoid kanama (SAK) sonrası ortaya çıkabilecek potansiyel bir komplikasyondur. Bu nöbetler, beyindeki anormal elektriksel aktiviteden kaynaklanmaktadır ve hafif ila şiddetli arasında değişir.
Nöbetler, SAK’ı takiben akut fazda ortaya çıkar veya daha sonra iyileşme fazında gelişir. Daha büyük bir kanaması, nöbet öyküsü, alkol veya uyuşturucu kullanımlarında nöbet riski daha yüksektir.

SAK sonrası nöbetler, fokal nöbetler (beynin bir bölümünü içeren) veya jeneralize nöbetler (tüm beyni içeren) dahil olmak üzere çeşitli şekillerde ortaya çıkabilmektedir. Bir nöbetin belirtileri arasında ani bilinç kaybı, kas seğirmesi veya kasılmalar, nefes alma veya kalp atış hızında değişiklikler, kafa karışıklığı veya gerçeklikten kopma hissi yer alabilmektedir.

SAK sonrası nöbet tedavisi, gelecekteki nöbetleri önlemek için fenitoin gibi antikonvülsan ilaçları içerir. Bazı durumlarda, ilaçlara rağmen nöbetler devam ederse, beynin nöbetlerden sorumlu bölgesini çıkarmak için ameliyat gerekebilmektedir.

SAK sonrası nöbetlerin hızlı teşhisi ve yönetimi, daha fazla komplikasyonu önlemek ve sonuçları iyileştirmekte önemlidir.

SAK Sonrası Bilişsel Bozukluk

Bilişsel bozukluk, subaraknoid kanama (SAK) sonrası ortaya çıkabilen yaygın bir komplikasyondur. Bir hastanın hafızasını, dikkatini, dilini ve yürütme işlevini etkileyebilmektedir. Bilişsel bozukluğun şiddeti, hastalar arasında hafif ila şiddetli eksiklikler arasında geniş ölçüde değişebilmektedir.

Kognitif bozukluğun arkasındaki kesin mekanizma tam olarak anlaşılamamıştır. Ancak beyindeki kanamanın azalmış kan akışı, inflamasyon ve oksidatif stres gibi etkileriyle ilişkili olduğuna inanılmaktadır.

SAK sonrası kognitif bozukluk yaşayan hastalar, randevuları hatırlama veya talimatları yerine getirmekte zorluk yaşayabilmektedir. Ayrıca problem çözme, karar verme ve görevleri organize etmede sorun yaşayabilirler.

SAK sonrası bilişsel bozukluğun tedavisi konuşma terapisi, mesleki terapi ve bilişsel-davranışçı terapi rehabilitasyon programını kapsar. Ayrıca, bilişsel işlevi iyileştirmek için kolinesteraz inhibitörleri ve memantin gibi ilaçlar da kullanılabilmektedir.

SAK sonrası kognitif bozukluğun erken tespiti ve tedavisi, iyileşmeyi optimize etmek ve sonuçları iyileştirmek önemlidir. Bilişsel bozukluk yaşayan hastalar, uzmanlarla yakın çalışarak özel ihtiyaçlarını karşılayan kişiselleştirilmiş bir tedavi planı geliştirmelidir.

SAK Sonrası Hastane Enfeksiyonları

Hastane kaynaklı enfeksiyonlar, subaraknoid kanama (SAK) sonrası hastalarda yaygın bir komplikasyon olabilmektedir. Bu enfeksiyonlar, yüksek düzeyde tıbbi bakım ve prosedürlerle ilişkilendirilmektedir.

Anevrizma klipleme veya sarmal gibi SAK ameliyatlarında, prosedürlerin invaziv doğası nedeniyle enfeksiyon gelişme riski yüksektir. Ayrıca hastanede uzun süre kalma veya bağışıklık sistemi zayıf olan hastalarda da enfeksiyon riski artabilmektedir.

SAK’dan sonra ortaya çıkabilen yaygın hastane kaynaklı enfeksiyon türleri arasında;

  • idrar yolu enfeksiyonları,
  • pnömoni,
  • cerrahi alan enfeksiyonları ve kan dolaşımı enfeksiyonları bulunmaktadır.

El hijyeni, kişisel koruyucu ekipmanların kullanımı ve uygun antibiyotik kullanımı gibi önleyici tedbirler arasındadır. Bunlar hastane kaynaklı enfeksiyon riskini azaltmaya yardımcı olabilmektedir. Enfeksiyonların erken tanınması ve hızlı tedavisi, komplikasyonları önlemek ve sonuçları iyileştirmek için çok önemlidir.

SAK sonrası enfeksiyonlarda, enfeksiyonun tipine ve şiddetine bağlı olarak antibiyotik tedavisi veya cerrahi müdahaleler gerekebilmektedir.